Tilki ve Kurbağanın Dostluk Masalı

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yalnız başına yaşayan bir tilki varmış. Bu tilki çok tembelmiş, kendi yiyeceğini aramak yerine, ormandaki hayvanlardan dilenirmiş. Hayvanlar ona yemek vermekten bıkmışlar ve ona yemek vermeyeceklerini söylemişler. Tilki de ormanı terk etmek zorunda kalmış.

Tilki ormandan çıkınca yürümüş yürümüş, bir evin olduğu yere gelmiş. Evin yakınında güzel kokular almış ve eve girmenin bir yolunu aramış. Evin sahibi yaşlı bir kadınmış. O gün ekmek yapmış ve ineğinden taze süt almış. Yaşlı kadın tarlasına gitmek için evden çıkmış. Tilki bunu fırsat bilmiş ve mutfağın penceresinden eve sızmış. Tilki evde istediği gibi yemiş içmiş. Sıcacık ekmek, peynir, reçel, bal… Ne bulursa hepsini yemiş. En sonunda masanın üstündeki sürahiyi de kafasına dikmiş. Ama aç gözlü tilki bununla da yetinmemiş, kafasını sürahiye sokmuş ve dibini yalamış. Bir damla süt kalmayınca kafasını çıkarmaya çalışmış ama kafası sıkışmış. Sürahiyi kafasından çıkaramamış. Tilki bir an evde bir ayak sesi duymuş ve yaşlı kadının geldiğini anlamış. Yaşlı kadın mutfağa gelmiş ve tilkiyi kafasında sürahiyle yakalamış. Tilki bir yolunu bulmuş ve pencereden dışarı kaçmış. Tilki önünü görmeden koştukça koşmuş. Nereye gittiğini bilmeyen tilki bir anda kendini bir nehrin içinde bulmuş. Hâlâ sürahiyi kafasından çıkaramayan tilki çırpınmaya başlamış.

O sırada tilki nehirde yalnız değilmiş. Biraz ilerde yüzen bir kurbağa tilkinin çırpınışlarını görmüş ve hemen onun yanına gitmiş. Tilkinin kafasındaki sürahiyi gören kurbağa sürahiyi çıkarmaya çalışmış ama o da başaramamış. Hemen nehrin yanına gitmiş ve yerden bir taş almış. Hemen tilkinin yanına dönmüş ve taşı sürahiye vurmaya başlamış. Biraz uğraştıktan sonra kurbağa sürahiyi kırmış ve tilki rahat bir nefes almış. Tilki kurbağanın onu kurtardığını görünce çok teşekkür etmiş. O an da yaptığının çok yanlış olduğunu anlamış. Bu kadar aç gözlü olması az kalsın onu canından edecekmiş. Bir daha kimseden yiyecek istemeyen tilki yiyeceklerini kendi aramaya başlamış ve ormandaki hayvanlara da yardımda bulunmuş. Masalımız da burada bitmiş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir