Güneş, Bulut ve Gökkuşağı’nın Dostluğu

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, gökyüzünde üç arkadaş yaşarmış. Bunlardan biri Güneş, biri Bulut, biri de Gökkuşağı imiş. Bu arkadaşlar çok farklıymış. Güneş her zaman parlak ve sıcak, Bulut ise bazen beyaz ve yumuşak, bazen de siyah ve sert olurmuş. Gökkuşağı ise renk renk ve nazlıymış. Bu arkadaşlar arasında sık sık tartışma çıkarmış.

Örneğin, Güneş bazen çok öfkelenir ve ışıklarını kuvvetli kuvvetli saçarmış. Böyle olunca yeryüzündeki insanlar, hayvanlar ve bitkiler sıcaktan kavrulurmuş. Bulut bunu görünce Güneş’e kızar ve onun önüne geçip gölge yaparmış. Ama Güneş buna da razı olmaz ve Bulut’u iteklermiş. Bulut da dayanamaz ve ağlamaya başlarmış. Gözyaşları yağmur olarak yere düşermiş. Gökkuşağı ise bu kavgayı bitirmek için araya girer ve arkadaşlarını sakinleştirmeye çalışırmış. Güneş ve Bulut bir süre sonra barışır ve Gökkuşağı’na teşekkür ederlermiş.

Yeryüzünde yaşayanlar ise bu duruma çok şaşırırlarmış. Bir gün Güneş çok parlar, bir gün Bulut çok ağlar, bir gün de Gökkuşağı güzel renklerini gösterirmiş. Bir gün Güneş ve Bulut arasında çok büyük bir kavga çıkmış. Güneş Bulut’u çok kızdırmış ve Bulut da Güneş’i tamamen kapamış. Böylece gökyüzünde hiç ışık kalmamış. Her yer karanlık olmuş. Gökkuşağı ise ne yapacağını bilememiş. Çünkü onun renkleri ancak Güneş ışığıyla görülebilirmiş.

Yeryüzündeki insanlar, hayvanlar ve bitkiler bu karanlıktan çok korkmuş ve üzülmüş. Gökkuşağı da onlara acımış ve yardım istemiş. İnsanlar bir araya gelip ne yapacaklarını düşünmüş. Sonunda bir fikir bulmuşlar. Güneş ve Bulut’a birer mektup yazmışlar. Mektuplarda şöyle yazıyormuş:

“Sevgili Güneş,

Senin ışığın olmadan yaşayamayız. Sen bize sıcaklık, enerji ve hayat veriyorsun. Ama sen çok öfkelendiğinde bizi yakıyorsun. Lütfen Bulut’la barış ve bize ılık ve aydınlık bir gün ver.

Sevgili Bulut,

Senin yağmurun olmadan yaşayamayız. Sen bize su, bereket ve serinlik veriyorsun. Ama sen çok ağladığında bizi ıslatıyorsun. Lütfen Güneş’le barış ve bize temiz ve ferah bir gün ver.”

Bu mektupları Gökkuşağı alıp Güneş ve Bulut’a götürmüş. Güneş ve Bulut mektupları okuyunca çok utanmış ve pişman olmuş. Birbirlerine sarılıp özür dilemişler. Gökkuşağı da çok sevinmiş. Güneş Bulut’u biraz ısıtıp dağıtmış. Bulut da Güneş’e biraz yer açmış. Böylece gökyüzünde hem Güneş hem de Bulut görünmüş. Gökkuşağı da renklerini göstermiş.

Yeryüzündeki insanlar, hayvanlar ve bitkiler bu güzel manzarayı görünce çok mutlu olmuş. Güneş, Bulut ve Gökkuşağı’na teşekkür etmişler. Güneş, Bulut ve Gökkuşağı da bir daha hiç kavga etmemeye söz vermişler. Böylece gökyüzünde huzur ve dostluk hakim olmuş.

Daha sonra Rüzgar, Kar, Yıldız ve Ay da onlara katılmış. Böylece Mevsimler, Geceler ve Gündüzler oluşmuş. İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış. Sabah, Akşam, Gece. O günden sonra yer yüzünde de, gökyüzünde de herkes mutlu mesut yaşamışlar.

Masalımız burada bitmiş. Sizlere de iyi geceler, tatlı rüyalar. 🌙

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir